İklim Kanunu

İklim Kanunu

7552 sayılı İklim Kanunu, 2 Temmuz 2025 tarihinde TBMM'de kabul edilmiş ve 9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (kısaca “Kanun”). Bu Kanun, Türkiye’nin 7 Ekim 2021 tarihinde yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması’nın akabinde iklim politikaları özelinde atmış olduğu son derece kritik adımlardan birisidir. Kanunun temel amacı, yeşil büyüme vizyonu ve 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmektir. Aynı zamanda Kanun, AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması adlı tüzüğü ve 1 Ocak 2026’da başlayacak olan ekonomik yükümlülüklere Türkiye sanayisini hazırlayan bir çerçeve sunmaktadır. Bu doğrultuda Kanun; iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını düzenlemektedir. Kanunun ilkeler maddesinde de belirtildiği üzere, tüm kamu kurumları ile gerçek ve tüzel kişiler kanun kapsamına alınarak bu aktörler, alınacak tedbir ve düzenlemelere uyum yükümlülüğü altına sokulmakta ve böylece bütüncül bir yaklaşım benimsenmektedir.

Önemle belirtmek gerekir ki, Kanun’un esasları uyarınca İklim Değişikliği Başkanlığı; “Kanunun uygulanmasına yönelik olarak gerekli gördüğü bilgi, belge ve veriyi; kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir”. Dahası, kendilerinden bilgi ve belge talebinde bulunulanlar; bunları istenilen sürede bedelsiz olarak Başkanlıkla paylaşmakla yükümlüdür. Bu itibarla Kanun kapsamında talep edilebilecek bilgi, belge ve verileri sunmaya hazır halde bulunmak da şirketler için son derece önemlidir. Aşağıda Kanun’un getirdiği yenilikler ve yükümlülükler özetlenmiştir.

Kurumsal Yapılanma ve Yeni Otoriteler

Kanun iklim politikalarının koordinasyonu ve uygulanmasından sorumlu yeni bir otorite oluşturmuştur: İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”). Bu kurum, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, doğrulanması ve azaltımı ile ilgili yetkilidir. Ayrıca, iklim politikalarının tabana yayılması ve yerel ihtiyaçlara uygun çözümler geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, her ilde Valilik bünyesinde İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacaktır. Bu kurullar, 31 Aralık 2027’ye kadar yerel düzeyde iklim değişikliği eylem planları hazırlayacaklar ve bu planların uygulanmasını ve takibini gerçekleştireceklerdir.

Emisyon Ticaret Sistemi

Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”), kanundaki tanımı uyarınca, tahsisatların[1] ve/veya emisyon ticaretine ilişkin uygun görülen standartlaştırılmış diğer sözleşmelerin alım satımının gerçekleştirildiği, piyasa işletmecisi tarafından organize edilip işletilen ve düzenli faaliyet gösteren birincil ve ikincil piyasalardır. ETS devletlerin emisyon kaynaklarını içeren belirli sektörlerdeki toplam sera gazı emisyonlarına bir üst sınır koyması ve izin verilen emisyonların tahsisatlar yoluyla bu şirketlere dağıtılmasına dayanan bir piyasa mekanizması olarak özetlenebilir. 

Kanunda öngörüldüğü üzere, ETS Başkanlık tarafından kurulacaktır. Bu doğrultuda, ulusal tahsisat planlaması hazırlanacak, tahsisatlar dağıtılacak ve piyasa istikrar mekanizmaları ile esneklik mekanizmaları geliştirilebilecektir. Yönetmelikle belirlenecek esaslara göre doğrudan sera gazı emisyonuna neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin, bu faaliyetleri gerçekleştirebilmek için Başkanlıktan sera gazı emisyon izni alması zorunlu kılınmıştır. Söz konusu izin, tesisin niteliğinde veya işleyişinde meydana gelen değişiklikler ile izin sahibi gerçek veya tüzel kişilerdeki değişiklikler doğrultusunda Başkanlıkça güncellenebilecek veya iptal edilebilecektir.

ETS kapsamındaki işletmeler, doğrulanmış yıllık emisyon miktarına karşılık gelen tahsisatları teslim etmekle yükümlü kılınmıştır; bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde, ilgili işletmeler bir sonraki takvim yılına ilişkin tahsisatlarını teslim ederken 14. maddenin dördüncü fıkrasının (c) bendinde[2] belirtilen yaptırıma esas sera gazı emisyonlarına eşit miktarda tahsisatı da teslim etmekle yükümlü olacaktır.

ETS’nin ülkemiz piyasasına global anlamda sağlayacağı faydaya gelirsek, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uyarınca 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek vergi yükümlülüğü özelinde, 6 kategorideki sektörde (demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen) üretimin karbon emisyonunun ülke içinde ölçüldüğü, raporlandığı, denetlendiği ve vergisi ödendiği takdirde, ihracatçılarımız AB sınırından ürünlerini problem yaşamadan geçirebileceklerdir. Aksi halde, AB’ye ihraç edilen ürünlerin üretiminden açığa çıkan karbon ton başına AB’ye vergi ödenecektir. Ülkemizdeki ihracat oranı incelendiğinde %40 ile AB’ye yapılmasından sebepli, AB pazarında rekabette dezavantaj yaşanmaması adına ETS’nin varlığı oldukça önem arz etmektedir. 

Tahsisat Ölçümü ve Dağıtımı

Bu noktada emisyon üst sınırının belirlenmesi suretiyle şirketlere tahsisat dağıtımının pratik işleyişini açıklamak faydalı olacaktır. Öncelikle şirketlere belirli bir süre boyunca bir ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı emisyonu üretme hakkı verilecektir. Kanunun öngördüğü süreçte, ETS’ye göre koyulan bu üst sınırın kademeli olarak azaltılması yoluyla toplam emisyonların düşürülmesi hedeflenmektedir. Bu tahsisatlar, ETS kurulduğunda üreticilere ücretsiz dağıtılacak ve zamanla üst sınırın altında emisyon üreten şirketler, arttırmış oldukları emisyon üretme hakkını başka bir şirkete satabileceklerdir. Yani, yeşil ve temiz üretime geçen firma emisyon hakkını satarak kâr elde edebilecektir. Tersine, eğer bir şirket tahsisatlarından daha fazla emisyona sebep oluyorsa, piyasadan ek tahsisat satın almak zorunda olacaktır. Bu alım-satım süreci de bir nevi “karbon piyasası” oluşturmaktadır. Belirtildiği üzere, işletmeler, yıl sonunda sera gazı emisyonlarını doğrulatmak ve bu emisyonlara karşılık gelen tahsisatları yetkili kuruma teslim etmekle yükümlü kılınmışlardır. Sürece ilişkin Karbon Piyasası Kurulu’nun onaylamış olduğu tahsisat planları Resmî Gazete’de ilan olacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, işletmelerin sahip oldukları tahsisatların elektronik ortamda kayden ihracı ve bunlara ilişkin hakların hak sahipleri bazında izlenmesi zorunlu kılınmıştır.

Gönüllü Karbon Piyasaları[3] ve Denkleştirme

ETS kapsamında faaliyet gösteren şirketler, emisyon yükümlülüklerinin bir kısmını, doğrudan emisyon azaltmak yerine karbon kredileri ile “dengeleyerek” karşılayabileceklerdir. Bu duruma “denkleştirme” denir. Yani şirket, azaltamadığı kısmı, başka bir yerde gerçekten azaltılmış veya giderilmiş emisyonları temsil eden kredilerle telafi eder.

Bu denkleştirme işlemlerinin dayanağını oluşturmak ve karbon kredilerinin geçerli sayılmasını sağlamak üzere, yurtiçinde karbon azaltımı veya yutak alanların artırılmasına yönelik projelerle karbon kredisi üretecek bir sistem kurulması öngörülmüştür. Bu sistemin kuralları ve işleyiş esasları Başkanlık tarafından belirlenecektir. Sistem sayesinde, karbon azaltım projeleri (örneğin bir biyogaz tesisi, ormanlaştırma projesi, metan yakalama tesisi gibi) belgelenecek, kredilendirilecek ve gönüllü karbon piyasası ya da ETS kapsamında kullanılabilir hale gelecektir.

İklim Finansmanı ve Teşvik Mekanizmaları

Kanun kapsamında, Türkiye’nin yeşil dönüşümünü ve iklim değişikliğiyle mücadelesini desteklemek amacıyla; sera gazı emisyonlarının azaltımı veya iklim değişikliğine uyum potansiyeli yüksek olan iklim dostu yatırımlar ile yeşil büyümenin gerektirdiği araştırma, geliştirme ve sektörel teknolojik dönüşüm ihtiyacına katkı sağlayan faaliyetler ve bu doğrultuda uygulamaya konulan mekanizmaların desteklenmesi ilke edinilmiştir. Karbon Piyasası Kurulu kararları doğrultusunda, özellikle ETS kapsamındaki sektörler başta olmak üzere, bu Kanun kapsamındaki uygulamalara yönelik stratejik öncelikli sektörlerde faaliyet gösteren tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının yeşil dönüşüm, iklim değişikliğiyle mücadele ve adil geçiş desteklerini kullanması veya bu desteğin kullanımının teşvik edilmesi için uygun mekanizmaların oluşturulacağı öngörülmüştür. Burada sayılan faaliyetler, henüz Kanunun yeni yürürlüğe girmiş olması ve ihtiyatlı bir geçiş sürecine ihtiyaç duyulması sebebiyle çerçeveleri çizilerek soyut bırakılmıştır. Bu faaliyetlere ilişkin somut detaylar önümüzdeki süreçte ihdas edilecek yönetmelikler ile sağlanacaktır.

İdari Yaptırımlar  

Doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu süresi içerisinde sunmayanlara 500.000 Türk lirasından 5.000.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilmesi öngörülmüştür. Hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar tesislerin kurulu kapasitesine göre ihtiyatlı olarak hesaplanan yıllık emisyonu göz önünde bulundurularak yönetmelikle belirlenecektir. ETS kapsamında olan işletmelere bu cezalar iki kat olarak uygulanacaktır.

Ozon tabakasını incelten maddelere ilişkin mevzuatla belirlenen usul ile esaslara ve sınırlamalar aykırı faaliyetler için farklı idari para cezaları tesis edilmiştir. Bu doğrultuda, ozon tabakasını incelten maddeleri kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.500.000 Türk lirası, bu maddeleri içeren ürünlere veya ekipmana bakım, onarım ve servis amaçlı hizmet veren gerçek ve tüzel kişilere 250.000 Türk lirası, etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara ise 120.000 Türk lirası idari para cezası uygulanacaktır.

Florlu sera gazlarına ilişkin ihlaller için de çeşitli yaptırımlar öngörülmüştür. Florlu sera gazlarını kullanan, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.500.000 Türk lirası idari para cezası verilecek ve 3 aydan 6 aya kadar Hidroflorokarbon Kontrol Belgesi verilmeyecektir. Hidroflorokarbonları kotasız ve kotayı aşan miktarlarda ithal edenlere 1.000.000 Türk lirası idari para cezası verilecek ve takip eden yıl kotayı aşan miktar oranında kotasında kesintiye gidilecektir. Ekipmanın etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara 120.000 Türk lirası, bildirim ve raporları veri tabanına süresi içerisinde girmeyen ya da verileri güncellemeyenlere 120.000 Türk lirası, florlu sera gazı içeren veya çalışması bu gazlara dayanan ekipmana müdahale eden gerçek ve tüzel kişilere 120.000 Türk lirası idari para cezası verilecektir.

ETS’ye ilişkin ihlaller için özel düzenlemeler getirilmiştir. Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin mevzuat kapsamında doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun zamanında sunulmaması durumunda, işlem kayıt sistemindeki hesaplarda yer alan tahsisatlar üzerinden teslim yükümlülüğünün ifası dışında işlem yapılması engellenecek, doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun sunulmasıyla birlikte hesaplardaki söz konusu engel kaldırılacaktır. ETS kapsamına dahil olan işletmelerden sera gazı emisyon izni almadan faaliyet gösteren veya süresi biten veya iptal edilen sera gazı emisyon izni ile faaliyetlerine devam edenlerden, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon raporu bulunan işletmelere Başkanlığa son beş yıl içerisinde sunulan en yüksek emisyon değerine sahip raporda yer alan her bir ton karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı başına 5 Türk lirası, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon raporu bulunmayan işletmelere ise 1.000.000 Türk lirasından 10.000.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilecektir. ETS’ye ilişkin süresi içerisinde yükümlü olunan miktarda tahsisat tesliminde bulunmayanlara teslim edilmeyen her bir tahsisat için doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun ait olduğu yılın son 3 ayına ait birincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatı ile son 3 ayına ait ikincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatının yüksek olanının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde idari para cezası uygulanacaktır. ETS kapsamındaki tahsisatlarını teslim etme yükümlülüklerini her yıl için en az %80 kadarını süresi içerisinde 3 yıl üst üste yerine getirmeyen işletmelerin sera gazı emisyon izni iptal edilecek ve yeni sera gazı emisyon izni 3 aydan 6 aya kadar verilmeyecektir.

Madde ayrıca karbon kredisi projelerine ilişkin yükümlülüğü yerine getirmeyen proje sahiplerine 120.000 Türk lirası idari para cezası öngörmekte, bilgi, belge ve veri verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yanıltıcı beyanda bulunan gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine 170.000 Türk lirası idari para cezası verilecektir. Elektrik piyasası mevzuatının ilgili maddelerinin ihlali halinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde idari yaptırımın uygulanması öngörülmüştür.

İdari para cezaları tekrar halinde artırılacak, ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilecektir. Aykırı davrananlara söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca (kısaca “Bakanlık”) bir defaya mahsus olmak üzere ve bir yılı aşmamak koşuluyla süre verilebilecek, verilen süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise faaliyet kısmen veya tamamen durdurulabilecektir. Her bir fiil için uygulanacak idari para cezası miktarına 50.000.000 Türk lirası değerinde bir üst sınır öngörülmüştür.

Denetim ve Yaptırımlarda Yetki

Kanunda yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden kaynaklı olarak idari yaptırıma bağlanan fiillere ilişkin denetleme yetkisi Başkanlığa verilmiştir. Yerinde inceleme ve denetim yapılması gereken durumlarda, gerekli görülmesi halinde denetleme, Başkanlığın ilgili birimleri ile iş birliği içerisinde Başkanlık adına Bakanlık taşra teşkilatı tarafından yerine getirilecektir.

İlgililer, denetimlerde kendilerinden gerekli ortamın sağlanması ve istenilen tüm bilgi ve belgeler ile iklim değişikliğine neden olabilecek faaliyetlerle ilgili olarak kullandıkları ham madde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar, emisyon miktarları, acil durum planları, izleme sistemleri ve sera gazı emisyon raporları ile diğer bilgi ve belgelerin talep edilmesi halinde Başkanlığa veya yetkili denetim birimine vermek, denetim esnasında her türlü kolaylığı göstermek veya yetkililerin yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamakla yükümlü kılınmışlardır.

Geçiş Hükümleri

Geçiş hükümleri kapsamında, ETS tamamen uygulanmaya başlanmadan önce bir pilot dönem uygulaması öngörülmüştür. Pilot uygulama döneminin kapsamı, süresi ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının görüşü alınarak Karbon Piyasası Kurulunca belirlenecektir. Pilot uygulama döneminde, Kanunda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle tesis edilen idari para cezaları yüzde 80 oranında indirilmek suretiyle uygulanacaktır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıllık süre içerisinde ETS kapsamı dahilinde yer alacak işletmeler sera gazı emisyon izni almakla yükümlü kılınmışlardır. Üç yıllık süre içerisinde işletmelerin ETS kapsamında faaliyetlerine devam edebilmeleri için, bir kereye mahsus olmak üzere sera gazı emisyon izinlerinin olduğu kabul edilecektir. Gerekli görüldüğü takdirde Karbon Piyasası Kurulu kararı doğrultusunda Başkanlık, söz konusu yer alan süreyi bitim tarihinden itibaren iki yıla kadar uzatmaya yetkili kılınmıştır.

Kanunun 5. ve 6. maddelerinde belirtilen mevzuata ve planlama araçlarına ilişkin, idarenin hazırlama ve uyarlama yükümlülüklerinin en geç 31/12/2027 tarihine kadar yerine getirilmesi öngörülmüştür. Görüldüğü üzere, ihtiyatlı ve adil bir geçiş sağlanabilmesi için idareye faaliyetlerini tamamlaması yönünde yaklaşık iki buçuk yıllık bir süre tanınmıştır. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan süreyi bir yıla kadar uzatmaya yetkili kılınmıştır. Yine aynı şekilde, kanunun 7. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen yerel iklim değişikliği eylem planları, en geç 31/12/2027 tarihine kadar hazırlanacağı öngörülmüştür. Bu fıkrada yer alan süreyi ise Bakanlık bir yıla kadar uzatmaya yetkili kılınmıştır.


[1] Tahsisat; misli nitelikte, devredilebilen, kaydi olarak ihraç edilen ve belirli bir süre boyunca bir ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı emisyon hakkı anlamına gelmektedir.

[2] ETS’ye ilişkin süresi içerisinde yükümlü olunan miktarda tahsisat tesliminde bulunmayanlara teslim edilmeyen her bir tahsisat için doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun ait olduğu yılın son 3 ayına ait birincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatı ile son 3 ayına ait ikincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatının yüksek olanının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde idari para cezası uygulanır.

[3] Karbon kredilerinin gönüllülük esasına göre alım satımının yapıldığı piyasalar anlamına gelir. Karbon kredisi ise, sera gazı emisyonlarının azaltım veya giderim faaliyetlerinin bağımsız kuruluşlar tarafından geçerli kılınması, doğrulanması ve standart kuruluşu tarafından belgelendirilmesi sonucu elde edilen ve bir ton karbondioksit eşdeğeri cinsinden ifade edilen kredi anlamına gelmektedir.